29 Eylül 2023 Cuma

2 ALINTILAR // Hannah Grace - Icebreaker (Maple Hills #1)



Kitabın yorumu için tıklayınız!






"Her şeyi yüzüme gözüme bulaştırdım ama olaylar sandığın gibi değil."

"Biliyorum."

"Biliyor musun?"

Çenesini dizlerine dayadı ve içini çekti. "Biliyorum, Nathan."

Paramparça olmuş gibi görünüyordu. Yüzü solgun ve şişti, gözleri ağlamaktan ya da ne bileyim, belki de ovalamaktan kızarmıştı, tabii her ikisi de olabilirdi. Normalde parlak olan ve omuzlarından dolgun bir şekilde dökülen saçlarını başının üzerinde topuz yapmıştı; her halinden kendini yenik hissettiği belli oluyordu. 

"Stassie, sana sarılabilir miyim? Şuan sarılmaya ihtiyacın varmış gibi görünüyor ve ben... ben seni çok özledim."


*****

"Paten kaymakla, aramızdaki bu şey her neyse onu karıştıramam. Her ne kadar sesli bir şekilde dile getirmek bana acı verse de senden hoşlanıyorum. Bir şekilde kanıma girerek seninle vakit geçirmekten keyif almamı sağladın. Artık sana karşı eskisi gibi öfkeli değilim. Bu, ağına nasıl düştüğümün net bir göstergesi bence. Bazı insanlar bunun felaket olarak da tanımlayabilir."

Bana nefesimi kesen bir hayranlıkla bakarken kahkaha attı. "Bir sürü şey söyledin, sarhoş kız. Ama ağzından mantıklı ve tutarlı tek ir cümle çıkmadı."

Çok haklıydı. "Odaklanmam lazım, Nate. Her gece senin yatağında olursam bunu yapamam."

"Peki ya iki gecede bir yatağımda olursan?"

Bana ihanet eden sırıtışımı bastırarak gözlerimi devirdim. "Nathan..."


*****


Hala rahatsız görünen Ryan'ın etrafta dolanmasını izlerken Anastasia kollarını belime doladı. "Beni gördüğün halde neden gelip kurtarmadın?" diye homurdandı, dudaklarımın kenarına bir öpücük kondurmak için parmak uçlarında yükseldi.

"Kurtarılmaya ihtiyacın olduğunu bilmiyordum." Kocaman mavi gözlerini bana dikmiş, kaşlarını hafifçe çatmıştı. "Onunla iyi arkadaş olduğunu biliyorum. Müdahale ediyormuş gibi görünmek istemedim."

"Hmm, pekala Bay Diplomatik." Kollarını boynuma doladı. "Bir dahaki sefere beni kurtar. Ryan'ı seviyorum, iyi bir arkadaş ama bana sarılmasını istediğim tek erkek sensin."


*****


Parmağıı göğsümde gezdirip desenler çizerken, "Peki sana ait olmak için ne gerekiyor?" diye sordu.

Bir anlığına durup düşündüm çünkü her şeyin boka sarmaması için adımımı çok dikkatli atmam gerektiğini biliyordum. "Aslında olduğun kişiden farklı biri olmana ya da farklı davranmana gerek yok, sadece sana korkutup kaçırmadan rahatlıkla benim kızım diyebileceğim."

"Peki, ben sana ne demeliyim? Erkeğim falan diyemem, kulağa çok tuhaf geliyor," dedi alaycı bir şekilde. 

"Ne istiyorsan diyebilirsin ya da... Belki erkek arkadaşım dersin. Küçük bağlılık fobinle için nasıl rahat edecekse bana öyle seslenebilirsin."

Pek hoşuma gitmeyecek kadar uzun bir süre boyunca sessiz kaldı.

"Bana ne dediğinin bir önemi yok, Stassie. Sonunda sen yanımdaysan sıfatların hiçbir önemi yok. Biraz söz dinlemeyen, başına buyruk biri olduğumu ve genelde birçok şeyi şakaya vurduğumu biliyorum ama benim de daha önce böyle bir şey yaşamadığımı bilmeni istiyorum. Bugüne kadar kız arkadaşım olmadı, hiç kimseye bağlılıkla ilgili bir söz verme ihtiyacı duymadım. Üç ay çok uzun bir zaman gibi gelmeyebilir ama bir şeyden emin olduğumda tereddüt etmeyen biriyim ve ben sana karşı ne hissettiğimden çok eminim."

"Ben de artık duygularımdan eminim.


*****

"Sen iyi bir insansın Anastasia. Sana bunu her gün söylemediğim için özür dilerim. Beni önemsediğin, söylediklerime kulak verdiğini hissettiği gibi bana daha başka birçok duyguyu sonuna kadar hissettiriyorsun. Takım kaptanı, geleceğin NHL oyuncusu ya da başka biri olduğum için değil, sadece kendim olduğum için bana değer verdiğini biliyorum."

"Benim için çok değerlisin, Nathan."

"Bu çok uzun zamandır, annemi kaybettiğimden beri yaşamadığım bir duygu. Takımdakileri çok seviyorum ama aynı şey değil. Nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum. Hayatında sadece benim için ayırdığın bir yer varmış gibi hissediyorum; kimseyle paylaşmak zorunda kalmadığım, karşılığında benden hiçbir şey beklemediğin bir yer. Bunun ne kadar harika bir duygu olduğunu biliyor musun? Seni tanıdığım için dünyanın en şanslı insanlarından biriyim. Çünkü sen çok daha iyi biri olmak istememi sağlıyorsun."


*****

Başını kaldırıp ilk defa gözlerimin içine baktı. Ağlamaktan kızarmış gözleri yaşlarla parlıyordu ve biraz önceki dehşet ifadesinin yerini şaşkınlık almıştı. "Öleceğimi sandım."

Gözyaşlarıma engel olamıyordum çünkü bir anlığına ben de aynısını düşünmüştüm.

Dudaklarımı nazikçe onunkilere dokundurdum ve geri çekilip alnımı başına yasladım. "Seni asla düşürmeyeceğime, boğulmana izin vermeyeceğime söz verdim, Anastasia. Her zaman seni kurtarmak için yanında olacağım."

Kollarını belime sıkıca doladı, suyu biraz daha açınca nefesi kesildi. Yanaklarına renk gelmeye başlarken gözyaşları da yavaş yavaş diniyordu. Ben gözündeki yaşları silerken çekinden bir şekilde dudağını dişledi. 

"Seni seviyorum, Nathan." Birkaç kez boğazını temizlemeye, pürüzlü sesini düzeltmeye çalıştı. "Ve bu, ne bileyim, travmanın etkisiyle söylediğim bir şey değil. Sana aşığım ve göle düştüğümde de aklımda bu vardı. Uzun zamandır farkında olduğum halde sana söylemediğimi düşünüyordum. Orada ölüp gidecektim ve sen bunu bilmeyecektin, bu yüzden kendime çok kızdım. Seni seviyorum ve daha ilk fark ettiğim anda sana söylemediğim için çok üzgünüm."

Üç kez tekrar etmesine rağmen beynim hala söylediği şeyi algılamıyordu.

Uzunca bir süre gözlerinin içine baktıktan sonra, "Ben de seni seviyorum," demeyi başardım. "Sana deliler gibi aşığım, Anastasia."



 

 

2 yorum :

  1. Alıntılar ilgi çekici görünüyor. Kitabı da sıkça görüyorum ama ne zaman okuyabilirim bilmiyorum. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer üniversite kurgularını, hockey kurgularını sebiyorsan dene, çünkü su gibi akıyor ve sıkmıyor da 🥰

      Sil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın