Kitabın yorumu için tıklayınız!
"Evlendiğimiz gün hala çok korkuyordum. Senden korkmadığımdan hala tam olarak emin değilim."
Luca bir süre sessiz kaldı. "Sana söyledim, benden korkman için hiçbir neden yok. Seni koruyacağım ve sana bakacağım. Sana istediğin ve ihtiyacın olan her şeyi vereceğim."
Tak bir şey hariç: aşk.
"Ama Familia her zaman önce gelir," dedim hafifçe. "İşinizi korumak için beni öldürmen gerekse bile bunu yaparsın."
Luca'nın vücudu sertleşmişti fakat bunu inkar etmedi.
Gianna bana doğru geldi. "Bana kafayı takmış."
Endişe içimi kemiriyordu. "O zaman ona sataşmayı bırak. Hoşuna gidiyor."
Luca yanımda tezgaha yaslandı ve Gianna'nın bariz hoşnutsuzluğuna rağmen kolunu belime doladı. "Matteo bir avcı. Kovalamayı seviyor. Seni kovalamak istemesine neden olmasan iyi edersin."
Bu uyarı için çok geç olabileceğinden endişeleniyordum. Gianna gözlerini devirdi. "İstediği kadar avlayabilir. Beni yakalayamayacak."
"Bu hayattan nefret ediyorum. Mafyadan nefret ediyorum. Bazen kaçmanın bir yolu olmasını diliyorum."
Luca'nın yüzü ifadesizleşmişti. "Benden mi?"
"Hayır," dedim, kendimi şaşırtarak. "Bu dünyadan. Hiç normal bir hayat yaşamak istemedin mi?"
"Hayır. Ben buyum, buna dönüşmek için doğmuşum, Aria. Bildiğim tek hayat bu, istediğim tek hayat bu. Normal bir hayatı kabul etmek benim içi hayvanat bahçesinde küçük bir kafese kapatılmış bir kartal olmak gibi olurdu." Duraksadı. "Benimle evliliğin seni mafyaya zincirliyor. Ben yaşadığım sürece kan ve ölüm senin hayatın olacak."
"O zaman öyle olsun. Yol ne kadar karanlık olursa olsun, sen nereye gidiyorsan ben de oraya gideceğim."
Luca gözlerini kapattı, neredeyse teslim olmuş görünüyordu. "Aşk bizim dünyamızda bir risktir ve bir Capo'nun göze alamayacağı bir zayıflıktır."
"Biliyorum," dedim boğazım düğümlenirken bile.
Luca'nın gözleri fal taşı gibi açıldı. Bakışları hiddetliydi ve bir sürü duyguyla parlıyordu. "Ama umurumda değil çünkü seni sevmek, hayatımdaki tek saf şey."
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın