Kitabın yorumu için tıklayınız!
Genç kadın ondan uzaklaşıp yayı eline aldı. "İzin verirseniz, lordum, ok atmaya devam etmek istiyorum."
"Böyle bir yeteneğin ne zaman işe yarayacağı bilinmez," dedi Oliver suratsız bir şekilde.
"Hayır." Gözlerinin içine baktı. "Bilinmez. Seni vurmadan uzaklaş, Oliver."
"Bir erkeğe tokat atan kadından her şey beklenir."
"Şansını zorlamasan iyi edersin."
Oliver ona doğru eğildi, gerçekten hayatını riske atıp atmadığını merak ediyordu. "Doğru kadın için riske girmeye değeceğine eminim."
"Niyetin nedir?"
"Seni kollarımın arasına alıp ikimiz de kendimizden geçene dek öpmek istiyorum. Sonra seni şöminenin önündeki kanepeye götürüp yer sarsılana dek tutkulu bir şekilde seninle sevişmek istiyorum."
Kate şoke olmuş gibi yapıp nefesini tuttu. "Burada, kütüphanede mi?"
Oliver kafasını salladı. "Tam burada, Browning ve Wordsworth'un karşısında."
Genç kadın uzun bir süre ona baktıktan sonra kahkaha atmaya başladı.
"Bu, bu tür bir itirafta bulunan bir erkeğin duymayı isteyeceği türden bir cevap değildi." Elini kalbine götürdü. "Beni derinden yaraladın."
"Saçmalama, Oliver." Suratını astı. "Yaralamış değilsin. Üstelik sana niyetini sormuştum, istediklerini değil."
"Ah, niyetim tamamen farklı bir konu. Niyetim her zaman sen kollarımın arasına alıp..."
"Evet, sanırım o kısımdan bahsetmiştin." Gülümsememek için kendisini tuttu.
"Ne yazık ki baş başa kaldığımız anlar giderek azaldığından ve oldukça makul ama yine de gülünç bir bahaneyle kuzenlerim her an kapıdan içeri girebilecekken bu istediğim beklemek zorunda. O nedenle şu an için niyetim..." Gözlerinin içine baktı. "Sadece güldüğünü görmek."
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın