0 ALINTILAR // Krista Ritchie & Becca Ritchie - Sera Çiçeği ( Addicted World #5 )

 Kitabın yorumu için tıklayınız!

Bu kıza duygusal olarak bağlıydım. Eğer iki yıl önce biri bana onun ağladığını söylese onunla ilgilenmeleri için Liliy'yi ya da Rose'u arardım. Ama artık Daisy'yi koruyan kişi olmak istiyordum. Onu kollarına alan kişi olmak istiyordum. Saf mutlulukla tekrar kendine gelene kadar onu rahatlatan kişi olmak istiyordum.

Onunla geçirebileceğim bir günü dahi kaçırmak istemiyordum. O oradayken burada olmak istemiyordum. 

Bu hisleri geri alamazdım. 

Saatte iki yüz kırk kilometreyle ilerliyordum. S*ktiğimin grenlerine basmam gerekirken ona doğru hızla yaklaşıyordum.

Nasıl duracağımı biliyordum.

Ama durmayacaktım.

Durmak istemiyordum.

S*kik gerçek buydu.

*****

"Hayatımda bir sürü b*ktan şeyi görmezden geldim ama bu güzel şeyi artık görmezden gelmek istemiyorum. Çok acı veriyor." Bana içtenlikle baktığında göğsüme saf ve sıcak bir his yükseldi. "Bu gece seni öptüm çünkü dudaklarının sadece benimkilere dokunmasını istiyordum. Şu andan sonsuza kadar. İşte s*kik gerçek bu." Elini aşağıya indirdi.

Kalbim göğsüme sertçe çarpmayı durduramıyordu. Şu andan sonsuza kadar. 

*****

Derin bir nefes aldım. Bu gece, normalde taşımaya alışık olduğumdan daha fazla pişmanlığı omuzlarıma yüklüyordu. "Her zaman doğru şeyi yapmadım, Connor," dedim. "Mükemmel değilim. Ama kardeşimle ve Daisy'yle ilgilenmek için çok çaba sarf ediyorum. Eğer onları incitiyorsam bunu bana şimdi söylemelisin." Gözlerine baktım, oyun oynamıyordum. Şaka yoktu. Duruşlarımızdaki ciddiyet nefes almayı bile zorlaştırıyordu. S*kik ruhumdan geçen şeyi söyledim. "Dahil olarak kimsenin hayatını mahvetmek istemiyorum. Niyetim hiçbir zaman bu olmadı."

Connor bitap bir şekilde kahkaha atarken gözlerinin kenarlarında yaşlar vardı. "Ryke..." Başını iki yana sallayarak parmaklarıyla dudaklarını okşadı. Sonra elini aşağıya indirdi. "Kollarında o varken beş kilometre koştun. Kardeşinin varlığı ebeveynlerinin boşanmasına sebep oldu ama yine de ayık kalmasına yardım etmek için vaktinin ve enerjinin çoğunu feda ettin. Onların hayatında sorun arattığını nasıl düşünebilirsin? Onlar için yaptığın şey kahramanlık dışında bir şey değil ve eğer bunu göremiyorsan körsündür, dostum."

Yanağımdan sıcak bir damla gözyaşı aktı.

S*keyim, yalnız olmaktan çok yorulmuştum.

*****

"Yüzüme olanlardan sonra sadece arkadaş kalmak isteyeceğini düşündüm."

Akıl karışıklığı ters bir bakışa dönüştü. "S*kik bir modelsin diye seninle birlikte değilim."

"Biliyorum."

"Belli ki bilmiyormuşsun."

"Artık biliyorum."

Bu cevap onu memnun etmemişti. "Senin için bunu dile getirmem gerekeceğini düşünmemiştim, Calloway."

"İşte şimdi aklım karıştı."

Başını iki yana salladı. "Bir aydan daha fazla takılmak isteyeceğim hiçbir s*kik kızla tanışmadım ama sonra seninle arkadaş oldum ve..."

Sözünü kestim. "Ben de tekrar arkadaşım olmaya dönebileceğini düşündüm."

"Hayır, bunu yapmak isteyeceğimi düşündün. S*keyim, sadece büyüleyici olduğun için seninle olduğumu mu düşünüyorsun? Daisy, on sekizine girdiğin an seninle olabilirdim. Beni sertleştiren s*kik ateşli bir kızla seks yapmak, kardeşimle ilişkimi riske atmaya değmez."

Derin bir nefes aldım. "Riske atmaya değecek şey en o zaman?"

"Sahip olduğumuz bu s*kik şey," dedi Ryke. "Seni fiziksel yakınlıktan daha fazlası için seviyorum." Pürüzsüz yanağımı okşayarak gözlerimin içine baktı. "Seni seviyorum, Dais. Çünkü s*ktiğimin en büyük kalbine sahip s*ktiğimin en vahşi kızı sensin. Hayatımda olmasaydın..." Sanki bu anlaşılmaz bir görüntüymüş gibi başını iki yana salladı. "S*ktiğimin en mutsuz adamı olurdum."

*****

Kollarını bana sardığında dudaklarımı başının üstüne bastırdım. "Sence bu ne kadar sürece?" Sesi ciddi bir hal almıştı, ses tonunda korku vardı. Artık yatttığımıza göre, eğer birisi bizi birbirimizden uzaklaştırırsa kaybedecek çok şeyimiz vardı. 

"Biz istediğimiz kadar," dedim. "Senin için savaşırım, Dais. Sadece bunu yapmama izin vermem gerekiyor." Kırgınlıklar için endişelenmezdi. Eninde sonunda insanları üzecektik ama eğer bizi seviyorlarsa ve mutlu olmamızı istiyorlarsa bunu kabul edeceklerdi.

"Kardeşinle bile mi?" diye fısıldadı uykuya dalarken gözleri kapanıyordu.

"Onunla bile," diye fısıldadım. 

*****

"Sorun ne?" diye sordum.

"Utah'a gittiğimizde bu bitecek mi? Sen ve ben, açıkça birlikte olmamız. İlk kez gerçek bir çiftmişiz, bir yere varacakmışız gibi hissediyorum. Anlarsın ya, bu hissin uçup gitmesini istemiyorum."

Evet. S*ktir, bunu anlıyordum. Hayatımın hiçbir kısmını gizlemek istemiyordum. Bunu çok uzun bir süre boyunca yapmıştım ve bunları en başından yapmak bir gerilemeymiş gibi hissediyordum. "O zaman onlara Utah'ta söyleriz," dedim sırt çantamın kolunu tutarken. "Büyük s*kik bir olay." Tepkileri kaldırabilmek istiyordum. Birbirimize daha yakın oldukça ilişkimizin eleştirilere karşı kayabileceğine inanıyordum. Buna rağmen bu şekilde sadece kendimi kandırıyor olup olmadığımı merak ediyordum. Belki de içimdeki bu ses yalnızca korkuydu. Onu... ve kardeşimi kaybetme korkusu.

"Emin misin?" Kaşlarını çattı. "Çünkü Lo..."

"Atlatacaktır." Buna inanmak zorundaydım, yoksa s*kik hamleyi asla yapmazdım. Yolun ortasında durarak yüzünü avuçlarıma aldım, parmaklarım çoktan farklı renklere bulanmıştı. "Seninle olmak istiyorum, Dais. Artık saklanmak yok."

Eğilip onu öptüm ve kararımı mühürledim.