~~~*~~~
"Bir daha hiçbir erkeğe onu sevdiğimi söylemeyeceğim. Sözlerimi bir kenara yaz. O iki kelimeyi söyler söylemez sana ihanet ediyorlar. O yüzden bununla işim bitti."
~~~*~~~
Ahh bu seride ilk kitabı okuyup da sonunda Lucy'nin maceracı hikayesine hafiften bir vurgu olunca dedim ki bu kitabı da okumalıyım. Biraz ötelemiş olabilirim okumayı ama ilk kitabı sevince bu kitabı da seveceğimden emindim ki zaten yanılmadım da...
Romans severler tam bizlikti! Rom-com türünde ve film izler gibi akıp gidiyor.
Bu arada Love & Hate serisinin ikinci ve son kitabı ama şöyle karakter serisi yani ilk kitapta Jason ile Olivie'nin hikayesiydi bu da Lucy ile Adam'ın hikayesi... ancak sıralı okumak kurgu bütünlüğü açısından daha iyi olabilir çünkü kurgusal olarak olay döngüsü sıralı...
~~~*~~~
Fazlasıyla baştan çıkarıcıydı, özellikle de Aiden'ın yanındayken. Oğluyla ilgilenmesini, ona güvenmemesini ya da onu yatağına yatırmak için kucağına almasını izlerken... ah, içim kıpır kıpır oluyor ve kardan daha hızlı eriyordu. En kötüsü de, yorgun kalbimi tekletmesiydi ki bundan hiç hoşlanmıyordum.
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; ilk kitapta Lucy'nin Jameson adında bir adamla ilişkisini okumuştuk. O adama aşık olduğunu kendine itiraf ettiğinde ve onun yanına taşındığında Lucy için her şey güzel gitmektedir. Ancak Jameson bir iş teklifi almış ve şehirden ayrılmıştır üstelik sadece şehirden değil Lucy'den de ayrılmıştır. Lucy zor durumda kalınca ve evsiz kalınca arkadaşı Olivie'in yanına taşınır. Bir süreliğine orada yaşayacaktır. Ancak ünlü bir oyuncu olan Adam Connor'da onların yan komşusudur. Ve Lucy kendine engel olamaz ve Adam Connor'ı dikizlemeye başlar. Özellikle de Olivie'e hem Adam'ı anlatıp hem de genç adamın seksi fotoğraflarını ona göndermektedir. Ancak bir gün Adam'ın küçük oğlu Aiden bahçede yalnız kalınca ve kolluklarını takmadan havuza girince olaylar karışır. Ya çocuğun boğulmasına seyirci kalacaktır ya da yardım edecektir. Yardım etmeyi seçen Lucy için işler hiç de kolay olmaz çünkü takipçi olduğu ve telefonunda Adam'ın resimlerinin olduğu ortaya çıkınca her ne kadar oğlunu kurtarmış olsa da Adam, genç kadından şikayetçi olur. Bir şekilde bu olayda gerçekler ortaya çıktığında Lucy, nezaretten çıkar. Tabi ki Olivie ve Jason'ın yardımıyla... sonrasında da olaylar patlak verir. Çünkü Adam'ın küçük oğlu Lucy'e bayılmıştır ve ondan hoşlanmaktadır. Bir de Olive'e aşık bir hayran haline gelmiştir. Lucy ile vakit geçirmekten hoşlanan Aiden, genç kadını hep çevresinde isterken Adam'da genç kadını tanımaya ve ondan hoşlanmaya başlar. Ancak Adam'ın uğraştığı eski eş problemi ve oğlunun velayeti... bunun yanında aşka bütün inancını kaybetmiş olan Lucy ile tam bir savaş haline gelen ilişkileri vardır. Adam, ona karşı hislerine Lucy'i ikna etme çabasına girerken genç kadının da kendi kabuslarıyla savaşmasına da yardımcı olacaktır. Çünkü Adam, Lucy'e hayatında istemektedir ve kendisine aşık olduğunu da her ne kadar inkar ederse etsin bilmektedir.
Öncelikle film izler gibi akıp giden bir kitaptı. Öyle sahneler vardı ki bazen çok güldüm bazen de yaaa çok tatlısınız modundaydım.
Aiden çok tatlıydı cidden. Bu kitapta bir kere daha fark ettim ki bekar anne ya da baba temalı kurguları seviyorum. Çünkü onların hayat mücadelelerini okurken aynı zamanda çocuklarıyla iletişimini okumak çok güzel bir duygu.
Bu kitapta da Aiden'ın Adam ile ilişkisi, baba oğul duygu aktarımı, konuşmaları çok güzeldi. Bunun yanı sıra Aiden'ın Lucy ile olan ilişkisi de çok güzeldi. En çok da onlarda eğlendim. Beş yaşındaki küçük çocuk bence kitabın en hit sahnelerine sahip. 😍
~~~*~~~
Bir an için birinin beni tutmasını ve bana her şeyi yoluna gireceğini, korkularımın yersiz olduğunu söylemesini istedim.
~~~*~~~
Adam'ın boşanmasından sonra yaşadıkları ve sonrasında eşiyle olan diyalogları falan çok güzel anlatılmıştı. Adam'ın karakteri de öyle hayranlık uyandırıcı ki... oğluna düşkün bir baba oluşu, bunun yanında henüz 20'li yaşlarının başında evlenmiş olmasına rağmen eşine olan sadakati, eşi hakkında hiçbir şekilde kimseye konuşmaması ve onu koruma çabası da çok güzeldi. İşte ne olduğunu bilen ve gücünün farkında olan adam karakteri dedim. Çünkü başka biri olsa Adeline'in yaptığı hataları kendi çıkarı için kullanabilecekken Adam kullanmıyor. Hayran oldum resmen sana adamım... 😍
Lucy ise... ilk kitapta da onu çok sevmiştim. Enerjisini, karakterini çok sevmiştim. Hep, her şeye rağmen güçlü durmasını da çok sevmiştim. Sanırım azıcık da kendimden parçalar gördüğüm için bilemiyorum. Hani canınız acır ama gülersiniz, ağlarsınız ama kimsenin görmesine izin vermezsiniz ya... işte öyle bir kadın Lucy... o yüzden Lucy süperdin kızım sen. 👏
Lucy'nin açık sözlülüğü, yalana başvurmaması, her şeyi olduğu gibi konuşan biri olması... kartlarını hep açık olması çok güzeldi. Yani Adam'a gidip de seninle seks yaparım ama aşık olmam diyebiliyor direk. Öyle bir karakter 😃
Olivie ve Jason'dan bolca bahsedilmesi de çok güzeldi. Onları da görmek, ilişkilerini okumak çok güzeldi. Onların aşkını okumak çok güzeldi. İlk kitapta gördükten sonra onları burada da görmek paha biçilemezdi. 😍
Lucy'nin hamile olduğunu düşündüğü zamanlarda yaşananlar, Adam'ın her şeye rağmen onunla kalması, hatta karşısına çıkıp da benimle misin değil misin demesi de çok güzeldi. Ortaya eski sevgili Jameson çıktığında aldığı tavır da çok güzeldi. Adam resmen yerini işaretledi 😂
~~~*~~~
Bu kızı... bu güçlü, güzel kızı istiyordum. Benim olmasını istiyordum. Elini tutup sokaklarda yürümek istiyordum. Onunla birlikte gülmek istiyordum. Basit şeyler yapmak istiyordum. İnsanların kanıksadığı şeyler. Onunla birlikte kahkaha atmak istiyordum.
~~~*~~~
Adam'ın sakladığı bazı sırlar vardı ve bunları Lucy ile ilişki yaşadığı ortaya çıktığında genç kadına anlatması, anlatacak kadar güvenmesi ve Lucy'nin her an dönüp gidebilecek potansiyele sahipken söylemesi çk güzel bir detaydı. Adam'ın sevdiği kadına güveni kesinlikle takdire değerdi. 😍
Bunun yanında Adam'ın eski karısı Adeline ise... kadını sevmekle sevmemek arasında kararsızdım ama kitabın sonunda olan olaylardan sonra sevmediğime kanaat getirdim. Resmen kendi çıkarları için herkesi harcayacak potansiyele sahip ve keşke ölseydi 🙈 Bence kitap için başka bir mutlu son detayı olabilirdi. Çünkü Adam'ı geçtim Aiden'ı da zor durumda bırakacak çok fazla şey yaptı. Küçücük çocuk o yahu! 😡
Kitabın sonuna doğru o olan detaylar beni fazlasıyla sinirlendirdi. Ama her şeye rağmen Adam ve Lucy'nin aralarını bozacak entrikalar olmaması ve daha da önemlisi ikisinin de buna izin vermeyecek olması süperdi.
Bu seri çok güzeldi. Çok severek okudum. Sizlere de bu türü seviyorsanız mutlaka deneyin. 💜
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 5 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟🌟
~~~*~~~
"Yüreğine hitap eden ben olacağım, Lucy Meyer, tıpkı senin benimkine hitap ettiğin gibi."
~~~*~~~
Love & Hate Serisi
Kitabın adı : Adam Connor'dan Nefret Etmek
Orijinal adı : To Hate Adam Connor
Yazarı : Ella Maise
Çevirmen : Kübra Tekneci
Seri Bilgisi : Love & Hate #2
Yayınevi : Yabancı Yayınları
Sayfa sayısı : 384
Kitabın tanıtım yazısı:
BAŞ DÜŞMANIN HİKÂYENİN KAHRAMANI OLMAK ÜZERE
Lucy Meyer erkek arkadaşı tarafından terk edilip de evinden çıkmak zorunda kaldığında, yardımına koşacak tek bir kişi vardı: En iyi arkadaşı Olive. Geçici bir süreliğine Olive ve Jason’ın yanına taşınmıştı ve komşularının yeni boşanmış, ateşli oyuncu Adam Connor olması hiç de Lucy’nin suçu değildi.
Merakına yenik düşüp bitişik duvarın üzerinden onu gözetlediyse ne olmuştu yani? Tamam, çıplak olmasını umut etmiş olabilirdi ama beş yaşındaki oğlunun havuza düştüğünü görüp onu kurtarması bunu telafi etmeliydi. Değil mi?
Ama hayır, Lucy teşekkür niyetine aklını başından alacak bir öpücük beklerken, Adam onu arka bahçesinde yakaladığı gibi hapse attırmıştı. O günden sonra, Lucy’nin onunla ilgili tek hayali, kafasında Adam’ı nasıl öldüreceğinin planlarını yapmaktı.
Zamanla, aşka kapadığı kalbi Adam ve oğlu tarafından tekrar çalınacaktı. Peki, Lucy bu çağrıya cevap verme riskine girebilecek miydi?
“Adam Connor’dan nefret etmek mi diyorsunuz? Bu mümkün mü ki? Benim durduğum yerden bakılınca (bir elimde kahvem, dizüstü bilgisayarımın önünde) Adam Connor, kelimelere dökülemeyecek kadar sevilesi, seksi, ayılıp bayılmaya değer ve ne bileyim işte… MÜKEMMEL.” —Give Me Books, Beth
“Bir gün Ella Maise yüreğimizi ağzımıza getirecek bir iki şaşırtmacayla karşımıza çıkmazsa işte o gün şaşırırız. Bu komik, seksi ve müthiş derecede eğlenceli romanın kapağını sıcacık kalplerle kapadık.” —Totally Booked Blog
“Adam Connor’dan Nefret Etmek’te nefret edecek kesinlikle tek bir şey bile yok. Komik, neşeli ve tatmin edici bir biçimde tatlı, tabii önümüze bırakılan birkaç bombayı da unutmamak lazım. Okurken geçirdiğim her dakikasına bayıldım ve açgözlü ellerim daha fazlası için kaşındı…” —Give Me Books, Shelly
“Laf dalaşı ve mizahı harika, Adam’la Lucy arasındaki cinsel gerilim ise alışılmışın dışında. Ella Maise, bu serinin ikinci kitabıyla tüm beklentilerimi aştı.” —Jennifer Kyle
“Bu ikiliye bayıldığımı itiraf etmem gerek. Aralarındaki sataşmalar müthişti ve pek çok kez kahkaha attım.” —The Smut-Brarians
“Maise’in Adam ve Lucy’yi bir araya getirme yolu dâhiyaneydi, bu hikâye o şekilde sonuçlandığı için çok heyecanlandım ve aklım başımdan gitti.” —Read Love Review
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın