6 Haziran 2021 Pazar

0 ALINTILAR // Büşra Balçık - Uçurum

 

Bir alt postta yorumumun olduğu kitaba dair birkaç alıntı ile geldim. Şimdi diyebilirsiniz kitaba düşük puan vermişsin neden bu alıntı postunu yazıyorsun. Kitaba dair eleştirilerim olması, beğenmediği, yetersiz ya da eksik bulduğum kısımlarının olması sevdiğim yerlerin olmadığı anlamına gelmiyor. Bu yüzden bende sevdiğim birkaç sahneyi sizlerle paylaşmak istedim. 

Kitaba 5 üzerinden 2.5 verdim. Kolay okunması ve yormaması da bence büyük avantaj. Şimdi kitabın ya da yazarın fanları beni topa koyacaktır eminim ama bizler her kitabı seveceğiz diye bir kural yok. 

Ben sevemedim... 

Neyse... ben şimdi sizlerle sevdiğim sahnelerden alıntıları paylaşacağım. Özellikle spoiler olmamasına dikkat ettiğim sahnelerden seçmeye çalıştım umarım başarmışımdır. 



"Beni istediğini, bizim aslında ne kadar iyi olabileceğimizi, beni uzaklaştırmakla hata yaptığını duymak istiyorum." Dudakları çenemde gezerken nefesimi tuttum. "Bırak da sana iyi geleyim. Yüzleşmek istediğin ne varsa hepsinde yanında olayım. Bırak, seni uğultulu düşüncelerinle kavga ederken onlara karşı savunayım. İzin ver, Alyssa. Lanet olsun, görmüyor musun? Biz ikimiz de ateşiz. Birleşirsek alev alır ayrı kalırsak kül oluruz."

Dudakları dudaklarıma değmek üzereyken durdu. Benden bir cevap beklediğini biliyordum. Halkı olduğunu biliyordum. Onun bilmediği şeyler ise haklılığını bir parça yok ediyordu. Onu kendi cehennemime atmaktan, zarar görmesinden ölesiye korkuyordum.

"Görüyorum. Ama biz alev alırsak etrafımızı küle çeviririz. Birbirimizi yok ederiz. Bu yüzden kendim kül olmayı yeğlerim."

Hafifçe başımı arkaya eğip yüzüne baktığımda gülümsemesi yavaştan tekinsiz bir hal aldı. Biliyordum, son sözü söylememe izin vermeyecekti. Şu an gördüğüm adam az önce bana kırgınlıkla bakan adam değildi. Kararlı gözleri gözlerime kilitlenirken ağır bir nefes aldı.

"Senin küllerine değil, alevlerine ihtiyacım var Alyssa."        



*****



Etrafıma birkaç kez bakındım ve daha fazla duramayacağımı anlayarak kapıya yöneldim.

"Ama sen bana verdiğin sözü tutmayacaksın, değil mi?"

Olduğum yerde, kapının eşiğine santimler kala aniden durdum. Arkamı dönmedim. Yüzüne bakmadım. Ama vermem gereken cevabı biliyordum. 

"Aramızdaki tek yalancı, sen değilmişsin demek ki. Onca olan şeyden sonra seni tekrar hayatıma alamam James. Sen benim kapanmış bir sayfamsın artık."

"Beni seviyorsun."

"İnkar etmiyorum."

Gitmem gerekiyordu fakat havada asılı kalan sözler ayaklarıma düşmüş ve beni olduğum yerde tutuyordu. 

"Ama beni affetmiyorsun."

Ciğerlerime batacak kadar sert bir nefes çektim. 

"Affedemiyorum." 




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın