Yalnızlığın Kara Laneti ile başlayan serüven Kırık Kalbin Gazabıyla devam ediyordu. Bu seriyi çok sevdiğim söylemeliyim özellikle ikinci kitap ilk kitaptan daha iyi gibi geldi.
Seri Güzel ve Çirkin masalı gibi başladı ve hatta ilk kitap öyleydi ama devamı bambaşka bir hikayeyle devam etti. Ve bence oldukça güzeldi de.
Yazarın yarattığı fantastik dünya, devamında gelen olay döngüsü, karakterler, canlılar, her şey oldukça iyi kurgulanmıştı. Çok keyifle okudum ve akıcı, sıkılmayan, heyecanla ve merakla okunan bir kitaptı. Zaten fantastik türü sevenlerin okuması gerekiyor da diyebilirim.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; ilk kitabın sonunda Grey, Lilith'i yanına alarak ortadan kaybolmuştu. Kitap da öyle bitmişti. Bu kitapta, Grey'in sonrasına ne yaptığını okuyoruz. Kordiyar'ın yeni bir varisi olduğu söylentisi dolanmaktadır üstelik bu varisin sihir gücü vardır... Rhen bir yandan Grey'i aramaktadır bir yandan da bahsi geçen varisi... çünkü Syhl Koyağı kraliçesi Karis Luran, varisin kimliğini Grey'in bildiğini söylemiştir. Grey, hem hayatta kalmaya hem de gerçekler yüzünden Rhen'den uzak durmaya çalışırken bir gün ansızın yakalanır ve kaleye Rhen'in yanına götürülür... Bu sırada esir olan Krais Luran'ın kızı Lia Mara da esirdir. Rhen, Grey'den varisin kimliğini öğrenmeye çalışırken başvurduğu yolların sonunda Grey'in içindeki sihir kendini gösterir ve Grey, yanında arkadaşları ve Lia Mara ile kaçmak zorunda kalır. Şimdi hem Rhen ve askerlerinden kaçmak zorundadır hem de sığınmak için düşman topraklarına Syhl Koyağı'na gitmek zorundadırlar. Üstelik orada da işleri hiç kolay olmayacaktır...
Grey kitabın en büyük hatta serinin en büyük sürprizi oldu. Lilith'in hep bir şeylerin peşinde olduğunu düşünüyordum ki zaten beni yanıltmadı... hep bir şeylerin peşinde... yoruma başlamadan sona gidiyorum gerçi ama dayanamayacağım ve şunu söylemeliyim ki tam bir s*rtüksün Lilith... resmen kendi çıkarları ve istekleri doğrultusunda hareket ediyor, sonrasındaki hamlesinin nasıl bir yıkım yapacağıyla zırnık ilgilenmiyor bu durumda Rhen ve Grey'in arasına uçurumlar girmesine neden oluyor... O son... büyük bir şoka uğrattı beni ve Rhen'in neler yapabileceğini görmenin yanında sebeplerini de gördük... kim bilir yine nelerin peşinde bu büyücü...
Grey'in Rhen için ve Kordiyar için göze aldıkları oldukça fedakardı. Resmen prensini... kardeşini... ülkesini korumak için oldukça şeyden vazgeçiyor ama iş aşkına gelince... işte orada isyan bayrakları devreye giriyor.. Grey adamım seni Rhen'den daha çok sevdim. İçinde yanan o ateş ve hissettiğin duygularla çok güzeldi seni okumak.
Lia Mara ise... aslında hepsinin dediği ve kendisinin zayıflık olarak gördüğü o merhamet ve içindeki insanlık en büyük korkulması gereken güç... bunu da gördük zaten... Hep olmasını beklediğim hamleler sonunda geldi derin bir nefes aldım.
Nolla Verin ise... tam anlamıyla annesinin maşasıydı. Annesinin istediği gibi kendisini yönlendirmesine izin verdi ama söz konusu kardeşi olduğunda... işte kardeşlik böyle bir şey ya! Belki de her şeyi gözün kapalı riske edebileceğin tek insan... O satırlar hem yüreğimi burktu hem de yüzümde bir tebessüm oluşturdu.
Lia Mara'nın son hamlesi asla beklemediğim bir şeydi. Gerçi Karis Luran hak etti bu sonu ancak beklemiyordum... Aferin kızım sana dedim.
Jake, Noah'ın Grey'in yanında olması ve ona en büyük desteği sağlamaları... Tycho'nun küçük bir çocuk olmasına rağmen kocaman yüreği ve cesareti muhteşemdi.
Grey'in Rhen'e karşı olan tavırları, duyguları, ona karşı savaşmak istememesi ve onun için her şeyi göze alır halleri de çok güzeldi.
Syhl Koyağı'na olan yolculukları, birbirleriyle olan diyalogları ve son olarak köyde yaşadıkları çok güzel kurgulanmıştı. Ama asıl tüyleri diken diken eden şey... Rhen'in avluda Grey ve Tycho'yu kırbaçlatıtğı sahneydi. Rhen'in bunu nasıl yaptığına inanamamıştım ama altında bir şeyler olduğunu hep hissettim ve kitabın sonunda sebeplerini okumak 3. kitabı daha büyük merakla okumama neden oldu.
Neyse çok uzatmayayım ben kitabı çok çok sevdim. Heyecanla 3.kitabın çıkmasını bekliyorum. Umarım Epsilon bizi çok bekletmez.
- Yalnızlığın Kara Laneti
- Kırık Kalbin Gazabı
- A Vow So Bold and Deadly
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın