Vahşi kitabının devamı olan Uygar'ı da hemen okudum. Zaten yeni almıştım ve cumartesi günü gelen kitaplar arasında yer alan bir kitaptı hemen başladım ve bitirdim.
Hasta yatağımda yatarken çok güzel gitti, heyecanlı, soluksuz okuduğum bir kitap olduğunu itiraf etmeliyim. Kelimenin tam anlamıyla nefes kesen bir kitaptı. Beklediğimden daha iyiydi ve daha da önemlisi o savaş sahneleri ve kurgulanması çok iyiydi.
Fantastik bir kurguydu, içerisinde aşk, ihanet, entrika, birlik, inanç, azim ve daha da önemlisi hayatta kalma savaşını konu alan nefes kesen bir kitaptı.
Selvi Atıcı'nın kitaplarını çok sevdiğimi söylediğimi söylemiştim ve okumadığım bir kitabı var sanırım şuanda her kitabını alıp okuduğum yazarlardan biri ve Vahşi'yi de çok sevmişken bundan da beklentim çok yüksekti ve beklentimi karşıladı.
Kitabın kısaca konusundan bahsetmek gerekirse; ilk kitapta yarım kalan hikaye devam ediyor. Val ve Ros, kendi savaşçılarıyla ve her an büyüyen güçleri ve ordusuyla hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlerken önlerinde oldukça büyük ve aslında çalkantılı olaylar da onları bekliyordu. Çünkü kuşattıkları beyliklerden birinde öldüğü sanılan Nola ortaya çıktı. Ros'un biricik aşkı ve öldüğünü düşündüğü için intikam ateşiyle kavrulduğu kadın... Ros, Nola'yı görünce ne yapacak Val nasıl tepki verecek onların heyecanını okurken Val'in güçlü kişiliği, savaşçı kimliği ve liderliğiyle neler yaptığını okuyoruz. Adım adım da büyük savaşa hazırlanıp yaklaşırken vahşilerin ve uygarların beraber nasıl da aynı amaç uğruna savaşmalarını okuyoruz.
İlk kitapta Val'a hayran olduğumu dile getirmiştim ki normalde kadın karakterleri pek sevmem ama bu kitapta kadın karakter favorimdi. Kesinlikle eşsiz bir yetenek, muazzam bir zeka ve kimsede görülmemiş bir kadın olduğunu söylemeliyim.
Selvi Atıcı zaten güçlü kadınları hep kaleme alıyor ama şimdiye kadar hiçbiri Val kadar güçlü olmamıştır. Üstelik de Val'in ailesinin kim olduğunu bu kitapta öğrendiğimizde bir yerde de hak ettiği konuma da gelecek dedim.
Ros'un bu sefer ne istediğini bilmesi ve ona göre hareket etmesi, Val'a karşı duygularını daha açık ortaya sermesi çok iyiydi.
Kitapta bolca diğer karakterleri de okuduk ve ben bu durumdan asla şikayetçi değilim çünkü şahsen Zek'i de çok sevdim Ale'yi de... Flora'yı da Kav'ı da... dolayısıyla yan karakter gibi görünmelerine rağmen hepsi bu savaşta bir amaçla beraberlerdi ve hepsi ana karakter gibiydi bu durum çok hoşuma gitti.
Savaş sahneleri çok iyi anlatılmıştı. Bütün o stratejiler, planlar çok iyi kurgulanmıştı. Özellikle Ale ile ilgili detaylar ve herkes onu başka türlü düşünürken aslında bunun altında bir plan olması...
Nola'nın yaşadığı ortaya çıkınca verilen tepkiler... Ros'un tavrı... Val'ın duruşu... sonrası çok iyiydi.
Bütün bunların arasında eğlenceli sohbetlerin olması da çok güzeldi. Çok sevdim.
Söylemek istediğim çok detay var ama spoiler olur diye susuyorum. Ancak kitabı çok beğendim. Mutlaka tavsiye ederim kesin okuyun.
Vahşi Serisi
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın