1 Büşra Balçık - Uçurum

 

~~~*~~~

Bana kendi elleriyle vadettiği tüm ışığı, yine kendi elleriyle yok etmişti.

~~~*~~~

Çıktığından beri kapak tasarımı ve konusuyla ilgimi çeken bir kitaptı ve indirimde olunca hem kendime hem de arkadaşıma aldım. Ben ondan önce okudum çünkü kitabı henüz ona göndermedim. Neyse konumuz bu değil... ;) 

Kitabı okudum bitirdim, aşırı iş yoğunluğumda yormayan ve çabuk okunan bir kitaptı ama bence çok fazla da esikleri vardı. 

Kurgu olarak güzeldi ama aşırı derecede eksikleri olduğunu düşündüm ve hissettim okurken. Neyse bunlara detaylı olarak değineceğim zaten. 

Yazarın kaleminin henüz acemi olduğunu düşündüm ve pişmesi gerekiyor henüz. Bunun için de baya çabalaması gerek gibi... Ama olmayacak bir şey değil çünkü kurgusal olarak bakıldığında altı doldurulduğunda oldukça iyi iş çıkarabilir gibi.

~~~*~~~

O bir uçurumdu ve ben, intihara meyilliydim. Ne kadar derin ne kadar uçsuz bucaksız da olsa bir şekilde daima o uçurumdan atlayacaktım. Zamanı hiç önemli değildi.

~~~*~~~

Kitabın konusuna değinmek gerekirse, Alyssa annesini küçükken kaybetmiş ve babasını da gözlerinin önünde öldürüldüğüne şahit olmuş bir genç kadındır. Kendisi ünlü ve başarılı bir resmen olmasına işindeki başarısını da bir kenara koyup babasının katilini bulmayı kafasına takmıştır. Bu sırada sergilerinden birine gelen James ise Alyssa'nın kalbine dokunmaya başlamıştır. Üstelik James'de ona karşı boş değildir. İkili arasında aşk filizlenip tutkulu bir şekilde ilerlerken ikisinin de birbirinden sakladığı geçmişleri aralarındaki aşka engel olup olmayacağını okuyoruz. Alyssa babasının katilini ararken aslında babasının hiç de tanıdığı gibi bir adam olmadığını keşfederken aslında attığı her bir adımla da kendini de babasına olan güvenini de sorulmaktadır. James ise, geçmişinin önüne çıkacağını düşünerek buna bir çare ararken Alyssa'nın geçmişine nasıl karşılık vereceğini bilemeden çırpınıyordur. Ancak Alyssa'nın hesaba katmadığı şey ise, babasının geçmişinden gelen gizem fazlasıyla geleceğini etkileyeceğidir. 

Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki kitapta en çok hoşuma giden kısım Alyssa'nın arkadaşlıklarıydı. Sarah ve George ile özellikle. 

James karakterini sevdim, ne istediğini bilen ve bunun için çabalayan bir karakter olması güzel bir detaydı. Alyssa'nın da pes etmeden güçlü durup araştırmalara devam etmesi de çok güzeldi. 

Kitaptaki araştırmalar, sonuçları, verilen tepkiler çok iyi yazılmıştı. Bunlar arkadaşlıklarla da pekiştirince güzel bir detay çıkmıştı ortaya bence. 

James ile Alyssa arasındaki aşkı sevdim ama eksikleri de vardı. Zaten ikili arasındaki ilk başlardaki değil de sonralardaki aşkı sevdim gibi ama... işte hep bir amalar var ne yazık ki kitapla ilgili. 

~~~*~~~

"Yine geleceğim. Nereye gidersen git, nerede olursan ol, orada olacağım. Benim tek yolum, tek evim sensin ve kabul etsen de etmesen de senin de evin benim."

~~~*~~~

İlk olarak söylemek istediğim, hadi James'in duygularına dair daha açıklamayı kitabın sonlarına doğru okuyoruz ancak başlarda Alyssa tarafından okuduğumuz için ikili arasındaki her şey fazla hızlı geldi bana. Çok hızlı aşık oldu, çok hızlı kapıldı falan... bana aşırı hızlı geldi o aşkı hissettirmedi ne yazık ki.

Ayrıca Alyssa'nın babasının geçmişi çok güzel bir şekilde kurgulanmıştı ama ne yazık ki yeterince altı dolu gelmedi hep bir şeylerin eksikliği var gibiydi ve bu hissi okurken ne yazık ki atamadım üstümden. Açıkçası okurken hep acaba iki kitap olsaydı da o kısımlar daha detaylı ve daha dolu yazılsa mıydı? Daha mı güçlü bir şekilde kurgulansaydı diye düşündüm. 

Kitaptaki beni asıl şaşırtan detay Collin oldu. Ne olduğunu söylemeyeceğim ama aşırı şaşırttı beklemediğim tek şeydi. 

James'in geçmişinin Alyssa'nın geçmişine bağlantılı çıkacağını en başından beri tahmin ediyordum. 

Bir de kitap bay ve bayan kelimeleri yerine İngilizce olarak kullanılması rahatsız etti beni. Tamam isimler yabancı olsa da kurguyu Türkçe okuyorsak bunlar da Türkçe yazılmalıydı. Dilimize çevrilmiş onca kitapta bunlarda çevriliyor mesela... 

Kitaba dair çok fazla bir şey söylemeyeceğim bence yeterince söyledim de. Bana kalırsa daha iyi olabilirdi, eksikleri vardı, yeterli altı dolu değildi olayların. Fazla çabuk oldu bittiye geldiğini düşündüğü kısımlar, duyguların eksik olduğunu düşündüğüm yanları vardı kitabın. 

Ama kitabın son bölümü çok tatlıydı. :)

Başta da dediğim gibi iş yoğunluğumda akıcı yormayan bir kurgu olması sevdiğim yanlardan biri oldu. Benim nazarımda 5 üzerinden 2,5 alır bu kitap. 

~~~*~~~

"Geçmişi bırak artık. Buradayım Alyssa. Ömrümü seni mutlu etmeye ve çocuklarımıza iyi bir baba olmaya adamak istiyorum. Kendimi sana affettirmek istiyorum. İzin ver artık."

~~~*~~~

Kitabın adı      : Uçurum

Yazarı            : Büşra Balçık

Yayınevi          : Müptela

Sayfa sayısı     : 344

Kitabın tanıtım yazısı: 

Sorular aksiyonla, gerilimle birlikte sanatla, aşkla ve sırlarla yoğurulduğunda cevaplara hangi yoldan gidilir dersiniz? Peki, cevaplara giden yol uçuruma çıkıyorsa siz olsanız ne karar verirsiniz?

Alyssa Clark, New York’un önde gelen saygın ressamlarından bir tanesiydi. Güzeldi, iyi bir işe, üne, paraya, dostlara sahipti. Gıpta edilecek bir hayatı vardı. Ancak görünenin ardında olanı kimse bilmiyordu.

On beş yaşındayken babası gözlerinin önünde öldürüldüğünde Alyssa kendine bir söz vermiştir. Babasını ondan alan adamı bulacaktır. Fakat bunu yapmaya kendini hazır hissettiğinde, karşısına hiç olmaması gereken bir zamanda, hiç olmaması gerekecek kadar karizmatik bir adam çıkar; James Bennet.

Alyssa için artık intikamı kadar çok istediği bir şey daha vardır, aşkı. James’in karanlık ama bir o kadar kavurucu havası onu kendine hapsetmiştir. Ama Alyssa’ya âşık olan bir diğer adam bu ilişkiye izin vermemeye kararlıdır. İntikam yemini, aşkı, arkadaşı, mesleği ve kendi doğruları arasında kalan Alyssa’nın yapacağı seçimler ve öğrenecekleri onu farklı sonuçlara sürüklemek üzeredir. Açılan her kapıyla birlikte yeni sırlar ortaya çıkarken, kapanan kapılar onu planlanmayan yollara iter. Alyssa hangi yolun sonunun uçurum olduğunu artık görememektedir.

Yaşayacaklarının yaşadıklarının yanında bir hiç olduğunu bilmediği bu yolda artık onun için geri dönüş yoktur.

Uçuruma çıkan bir yolda kaç kişi gözleri kapalı koşmaya gönüllü olur ki?